VARDİYA

Kundura Hafıza ve Kundura Sahne ortaklığında 2022’de başlayan sanatçı programı Vardiya, sanat ve arşivin buluştuğu yeni düşünme ve karşılaşma alanları yaratmayı amaçlıyor. Türkiye’den farklı disiplinlerden sanatçıların davet edilerek katıldığı program, arşivi koruyan, gözeten ve nöbet tutan bir çalışma dizilimi kurgusuyla tasarlandı. Venedikçe ‘vàrdia’ ve İtalyanca ‘guardia’ sözcükleri ile ‘korumak, gözetmek, nöbet tutmak’ anlamlarındaki İtalyanca ‘guardare’ fiilinden Türkçeye uyarlanmış ‘vardiya’ kelimesinden adını alan program, işçilerin birbirlerine nöbetlerini devrettikleri vardiya çalışma sisteminden ilhâmla kurgulandı.

Vardiya; Kundura Sahne’nin performans pratiğine dair deneysel, yenilikçi ve araştırmacı yaklaşımı ile Kundura Hafıza’nın yerel bilgeliğin peşinde olan ve yitirilenleri koruyan yaklaşımının birlikteliğinden doğdu. Kundura Hafıza, Vardiya ile nöbete gelen sanatçıya arşivi emanet eder. Arşivin temelindeki toplama ve derleme ilkesi bağlamında sanatçıya yorumlama yetkisi vererek sanat pratiğinin aracılığıyla bir araştırma alanı yaratır ve arşive sanatçılarla iştirak ve erişim sağlar. Yılın belirli dönemlerinde belirli süreleri kapsayan çalışma bölümünde Vardiya’ya davet edilen sanatçılar, nöbet değişiminde bir sonraki nöbeti tutacak sanatçıya devirde bulunur. Bu devirin nasıl olacağına bu yaratıcı süreçte sanatçının kendisi karar verir. Bu vardiyalı çalışma ve araştırma sisteminde ortaya çıkan konsept ve pratik oluşumları, seyirciye açık bir programda sunulur.

VARDİYA 2024

Sinem Dişli 1982 yılında Urfa'da doğdu. BFA'sını kazandı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde “Heykel” ve M.F.A derecesini İstanbul Marmara Üniversitesi'nde “Fotoğraf” bölümünde tamamladı. 2005-2008 yılları arasında İstanbul Modern Sanat Müzesi fotoğraf bölümünde küratör yardımcısı olarak çalıştı. 2008 yılında New York'ta School of Visual Arts'a katılmak için burs kazandı ve ayrıca ICP ve The Cooper Union'da görsel sanatlar programlarına katıldı. 2015'te Triangle Arts Association ve ISCP'ye, 2020'de Marble House Project'e misafir sanatçı daveti aldı. Sanatçının bugüne kadar açtığı altı kişisel serginin yanı sıra uluslararası düzeyde “A Pillar of Smoke” gibi çok sayıda karma sergide yer aldı. (The Rencontres d'Arles, 2018), “Ne Yerseniz O'sunuz” (Krakow Fotoğraf Ayı, 2019). 2018'de The New York Times tarafından "Arles Festivalinde İzlenmesi Gelecek Vaat Eden 7 Fotoğrafçı" arasında gösterildi ve 2019'da The Prix Pictet Ödülü'ne aday gösterildi. Son işi 'Oyuklar ve Höyükler: Göbeklitepe'ye Bir Bakış', Ara Güler Müzesi ve Leica Gallery İstanbul'da sergileniyor.
Lise öğrenimini Robert Koleji’nde tamamladı. 2003’te Brown Üniversitesi’nin Görsel Sanatlar Bölümü’nden derece ile mezun olduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Bölümü’nde yüksek lisans yapan sanatçı, 2007’de HSBC Heykel Yarışması’nda birincilik ödülü kazandı. Sürece vurgu yapan yapıtlarıyla tanınan Horada, çalışmalarını “zamanın getirdiği dönüşümü süreklilik ve sürecin kesintiye uğrayışı ekseninde sanatsal” olarak tanımlamaktadır. Yapıtları arasında yerinden edilmiş yaşlı bir ağacın kalıntılarını sergi alanına taşıyarak sembolik de olsa tekrar geri getirdiği Hiç Var Olmamış Gibi isimli yerleştirme ile 2002 yılından beri üzerinde çalıştığı ve hayatının sonuna dek devam ettirmeyi planladığı, kendi dökülen saçlarından oluşan Sürerli Anıt sayılabilir. Sonraki çalışmalarından Yangın Mahallinde ise; sanatçı içinde yaşadığımız şehrin yangın ve göçlerle şekillenen geçmişini günümüzle ilişkilendirirken, yangını kökten bir dönüşüm anı olarak ele almakta; arşiv araştırmaları, tanıklıklar ve yakın dönemin arkeolojisi yoluyla anıları yoklayarak şehirlerin, kültürlerin ve kimliklerin iç içe geçmiş belleklerinden göçebe bir anlatı çıkarmayı hedeflemektedir.
Farklı mecralarla çalışan Sena Başöz’ün işleri, iyileşmeyi araştırırken ulaşılmaz olanlarla etkileşime geçmenin ve donuk-ölü-zaman aşımına uğramış-kayıp kabul edilenleri deneysel olarak yeniden canlandırmanın yollarını arar. Sanatçı, yaşam ölüm arası tek elle tutulur malzeme olan arşivlerle sık sık çalışır. Geniş anlamıyla "bakım ve ilgi"nin tanımlarına ve uygulamalarına odaklanır. Organizmanın kendini onarması ve doğanın uzun vadede dengelenmesi bu anlatının bel kemiğini oluşturur. Son dönem işleri bir arşiv olarak bedeni ve yeniden canlandırma aracı olarak hareketi araştırır. 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde lisansını, 2010 yılında Bard College Milton Avery Graduate School of the Arts Film ve Video Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. Sanatçı, Cité Internationale des Arts Paris’te (2017), Atelierhaus Salzamt Linz’de (2010) ve Delfina Foundation Londra'da (2020-2022) misafir sanatçı programlarına katıldı. Sanatçı İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.

Vardiya Sanatçıları 2023

İlhan Berk’in “Çıplak Ayak” şiirindeki ‘düş ülke’nin peşinde koşan bir grup dansçı tarafından 2003 yılında Beyoğlu’da kuruldu. Kumpanyanın ilk gösterisi ‘Why, İnçu, Çima, Neden…’ (2003) oldu ve bağımsız üretimleri ‘Mehmet Barış’ı Seviyor’ (2006), ‘Engin-ar’ (2009), ‘Şehirde’ (2009),‘Kontrol’ (2010), ‘Sen Balık Değilsin Ki’ (2010), ‘Ters Okyanus’ (2011), ‘Gomidas’la Yolculuk’ (2012), ‘Hayat Ağacı’ (2013), ‘Kız Doğdu’ (2014), ‘TÜH!’ (2014), ‘SAR’ (2015), ‘HerAnHerŞeyOlabilir’ (2016), ’Hiçbir Şey Yerinde Değil’ (2018), ‘Gölge Veri’ (2020) gibi eserlerle devam etti. Paylaşarak üretimin devamlılığını önemseyen ve kendi özgün dilini inşâ etmeyi bir an olsun bile bırakmayan grup; yıllar içinde, beden, hareket, gösteri ve atölye eksenlerinde genişleyerek kumpanyanın kendi seyircisini oluşturmasına, alana amatör ve profesyonel dansçılar kazandırılmasına olanak da sağladı. Bugün hâlâ bir düş ülke peşinden koşmaya ve koşarken dans etmeye devam ediyor.

Vardiya Sanatçıları 2022

Sosyal kimliği, süreçleri temsil eden birer hafıza nesnesi olan masa örtüsü, perde, çarşaf vb. buluntu ev kumaşları üzerinde çalışıyor. Bu kumaşları, ürettiği motifleri ve imajları sahnelediği bir alan olarak kullanıyor. Kumaşlar üzerindeki motifleri ve çizimleri, günümüzün kültürel bilgilerini, politik ve sosyal ilişkilerini ve toplumsal cinsiyet meselelerini tasvir ediyor. Ilkin, aidiyet hissinin farklı formlarını keşfetmek için doğanın izlerini sürüyor. Doğadan ilham alan formları ile bitkilerin, hayvanların ve insanların birbirine yaklaşan iyileştirici ve dönüştürücü etkilerini takip ediyor. Gözde İlkin (1981, Kütahya) 2004 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde lisans eğitimini, 2012 yılında ise Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Seçilmiş kişisel sergileri arasında Tek başına ve Hep Birlikte, artSümer Galeri, İstanbul (2019); Kökler Konuştukça Çatlaklar Derinleşir, MAC VAL Müzesi, Vitry-sur-Seine, Paris (2019); Örgütlü İkamet, Galerie Paris-Beijing, Paris (2019); Tuzak, Gypsum Gallery, Kahire (2016); Lekeli Mülk, Françoise Heitsch Gallery, Münih (2015) ve Lütfen Pisti Boşaltınız! , artSümer, İstanbul (2010) yer alıyor. Karma sergileri arasında: UnNatural History, Curated by Invisible Dust, Herbert Art Gallery and Museum, Coventry, UK (2021); Minds Rising Spirits Tunıng 13. Gwangju Bienali Defne Ayas and Natasha Ginwala`nın sanatsal yönetiminde Güney Kore (2021); İplikten Çözülenler: Tekstilde Küresel Anlatılar Küratörler: Susanne Weiß, Inka Gressel ve Öykü Özsoy, İstanbul Modern, İstanbul (2019); İyi Bir Komşu 15. İstanbul Bienali, Küratör: Elmgreen ve Dragset, Pera Müzesi, İstanbul (2017); Spaceliner Küratör: Barbara Heinrich, Arter, İstanbul, (2015); Journey Wanderings in Contemporary Turkey, Espace Culturel Louis Vuitton, Paris, (2012) yer alır. Sanatçı aralarında Water Mill Center, New York; IASPIS Konstnärsnämnden, Stockholm; MAC VAL Müzesi Vitry sur-Seine, Paris; Pioneer Works New York; Cité Internationale des Arts Paris ve Künstlerhaus Bremen'in de yer aldığı misafir sanatçı programlarında yer almıştır. Gözde İlkin çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Marmara Üniversitesi Grafik Anasanat Dalı bölümü mezunu. Multi-enstürmentalist, disiplinlerarası sanatçı ve davulcu. Birçok albüm kapağı, poster, sahne ve video tasarladı. Türkiye ve dünyada performanslar sergilemeye devam ediyor. 2018’den beri müzik - grafik - video üretimlerine Berlin’de devam ediyor. Müzik ve tasarımda doğaçlamanın önemine inanıyor. Estetik öğeleri bir araya getirerek, hissi ve fikri bir arada tutabilecek işler üretmeye gayret ediyor.
Dans sanatçısı, koreograf ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Modern Dans Ana Sanat Dalı öğretim üyesi Canan Yücel Pekiçten, dans alanında lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlik derecelerine sahip. Eserleri İstanbul, Utrecht, Vilnius, Gdansk, Göteborg, New York, Torino, Pamplona, Paris, Amsterdam ve Lizbon’da olmak üzere çeşitli festival ve mekanlarda sahnelendi. Polonya’da düzenlenen 8. Gdansk Dans Festivali’nde birincilik ödülü kazandı. Saari Residence (Kone Vakfı, FI), 3:e Våningen (SE), Movement Research (ArtsLink, US), Espace Darja (MA), Tanzhaus nrw (DE), A Corner in the World (TR), La Cité Internationale des Arts’ (FR), Dansmakers Amsterdam’da (BMCT Program, NL) konuk sanatçı programlarına katıldı. Pek çok koreograf ve çağdaş sanatçıyla ortak çalışmalar yürüttü, eserlerinde dans sanatçısı olarak yer aldı. 58. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda performans gerçekleştirdi ve sergilenen eserin yaratıcı ekibinde yer aldı. Göteborg Üniversitesi, Danscentrum Vast, Teatro Da Voz (Festival Cumplicidades, Lizbon), 212 Photography İstanbul gibi birçok farklı kurum bünyesinde dersler verdi, atölyeler yürüttü. Son dönemde yürüttüğü araştırma ve çalışmalar operalar, oryantalizm, toplumsal sınıflar, kadınlıkla bağlantılı temalar ve kültürel temsiller üzerine yoğunlaşır.

Kundura Cinema Celebrates the 50th Anniversary of Moon Landing

Kundura Sinema'dan Ay'a Yolculuk

Kundura Sinema'da Wim Wenders Seçkisi