Kundura Cinema Celebrates the 50th Anniversary of Moon Landing
Kundura Sinema'dan Ay'a Yolculuk
Kundura Sinema'da Wim Wenders Seçkisi
21.05.2022 17:00
İNDİRİM İŞÇİLERİ / DISCOUNT WORKERS
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
Belgesel / Almanya-Pakistan / 2020 / Renkli / 76’ / DCP
Urduca, İngilizce ve Almanca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Yönetmenler: Ammar Aziz, Christopher Patz
Yapımcılar: Stefan Kloos, Veronika Janatková
Senaryo: Gabriel Mascaro
Görüntü Yönetmeni: Christopher Patz
Kurgu: Farah Kassem
Festivaller & Ödüller: 2020 One World FF, Berlin İnsan Hakları FF, IDFA - DOCS for Sale
Sırf etiketi için bile çok para verdiğiniz bir elbisenin, sefil koşullarda aralıksız çalışan bir işçi tarafından dikilip dikilmediğinden asla emin olamazsınız. Hükümetlerin göz yumduğu bu çalışma ortamlarında ne güvenlik kuralları işler, ne de işçi hakları… Ve bu sistemin bir parçası oldukları halde Avrupa şirketlerini sorumlu tutmak neredeyse imkânsızdır. Saeeda Khatoons adlı bir kadın 2012’de bir giyim fabrikasında 258 işçinin ölümüyle sonuçlanan korkunç yangında tek oğlunu kaybetti. Şimdi sadece onun için değil, binlerce işçi adına da adaletin sağlanmasının mücadelesini veriyor. “İndirim İşçileri”, moda endüstrisinde yaşanan tedarik zincirindeki yolculuğu izlerken; değişimin, zincirin en sonunda olanlardan başlayacağını da söylüyor.
22.05.2022 16:00
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
SİNEMA TRANSTOPIA seçimi
Remake, Remix, Ripoff (Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması)
Cem Kaya, Almanya/Türkiye 2014, 96 dakika.
Berlin, günümüzde kentin kültürel yaşamının ayrılmaz bir parçası olan büyük bir Alman-Türk topluluğuna ev sahipliği yapıyor. Komedi, aksiyon filmleri ve melodramlar da dahil olmak üzere Türk film endüstrisi (Yeşilçam) bünyesinde üretilen çok sayıda film, bu topluluk içinde fazlaca popüler olmuştur. Sinema salonlarında gösterilen ve evde VHS oynatıcılarında oynatılan Yeşilçam, Almanya’daki göçmen film kültürünün yanı sıra, ünlü Alman film yapımcılarının bir jenerasyonunu da şekillendirdi. Türkiye’den gelen göçmen topluluğun kültürel ve toplumsal yaşamındaki önemli rolüne rağmen, bu olgu genellikle göz ardı ediliyor ve kültürel söylemdeki varlığı neredeyse sıfır. Cem Kaya belgeselini bu fazlaca üretken film endüstrisine, seyirciler ile paylaştığı güçlü bağa ve telif hakkı sorunlarının etrafından dolaşmak için kullandığı yaratıcı stratejilere adıyor. Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması bize her zaman ilham veren bir film ve SİNEMA TRANSTOPIA’da çalışmalarımızda benimsediğimiz uluslar ötesi yaklaşıma da çok uygun.
– SİNEMA TRANSTOPIA’dan Malve Lippmann & Can Sungu
Uluslar ötesi bir toplumda yeni bir sinema türü kolektif olarak nasıl yaratılabilir? Bi’bak’a ait bir sinema deneyi olan SİNEMA TRANSTOPIA, bir toplumsal söylem, değiş-tokuş ve dayanışma alanı olarak sinemayı keşfe çıkıyor. Küratörlüğü gerçekleştirilen film serisi, çeşitli sosyal toplulukları bir araya getiriyor ve hem yakın hem de coğrafi olarak uzak olan mekânları birbirine bağlıyor; geçmişi, günümüzü ve geleceği birbirine bağlıyor ve Avrupa merkezli bir bakıştan uzaklaşarak, uluslar ötesi, (post-) göçmen ve post kolonyal perspektifleri kucaklıyor. SİNEMA TRANSTOPIA, aynı anda hem yerel hem de uluslararası topluluklara dahil olan, sinemayı toplumsallığın önemli bir kamusal alanı olarak anlayan, farklı bir sinema türüdür; film tarihini, kültürel bellek çalışmaları bakımından oldukça önemli görür ve yüzü, film kültürü ve film sanatında çeşitliliğe dönüktür. SİNEMA TRANSTOPIA, Berlin-Alexanderplatz’taki Haus der Statistik’te erişimi mümkün kılan, tartışma yaratan, eğitici, harekete geçirici, provoke edici ve cesaretlendirici bir alan yaratmak üzere kentsel pratik ile film arasında bir köprü kuruyor.
KUNDURA SİNEMA seçimi
Majub’s Journey (Majub’un Yolculuğu)
Majub’s Reise
Eva Knopf, Almanya 2013, 50 dakika
Majub’s Journey, 1930’larda Nazi döneminde film endüstrisinde figüran olarak çalışan, Afrikalı bir adamın hikâyesini anlatıyor. Eva Knopf’un yönetmenliğini yaptığı makale benzeri belgesel, bu adamın yaşamını tarihi belgeler, arşiv görüntüleri ve fotoğraflar ile yeniden anlatıyor. Film bizi Alman post kolonyal söylemini yeniden düşünmeye iterken, bellek ve kimlik ile ilgili farklı bir farkındalık katmanı oluşturarak, şimdiyi yeniden yorumlamamıza ve geçmişi daha eleştirel bir şekilde düşünmemize yardımcı oluyor.
– Kundura Sinema’dan Buse Yıldırım
Kundura Sinema, İstanbul’un kuzeyinde yaratıcı bir alana ve film stüdyosuna dönüştürülmüş bir mekân olarak, önemli bir endüstriyel miras alanı olan Beykoz Kundura’nın kalbinde yer alıyor. Kundura Hafıza isimli ilk projemiz ile birlikte, yeni bir kültürel kimlik oluşturmak için geçmişe bir kazı gerçekleştirdik. Programlarımızda, kâşif benzeri bir yaklaşımla yeni hikâyeler bularak ve yaratarak ve geçmişe ait anlatıları yeniden inşa ederek eleştirel bir mesafeyi de korumuş oluyoruz. Bize ait bu kültürel alan, film setleri ve binaların ön cepheleri ile çevrili, dolayısıyla seyirciler sinemaya geldiğinde film ekiplerinin, ışıklandırma ekipmanlarının ve çevrede dolaşan figüran gruplarının önünden geçiyorlar.
22.05.2022 19:00
Kundura Sahne’nin sohbetli müzik programı Bi’ Sahne, Bi’ Sohbet, 22 Mayıs’ta başlıyor.
Türkiye’nin önde gelen müzik platformlarından Bir Baba Indie ile ortaklaşa düzenlenecek ve yerli sahnelerin genç ve özgün müzisyenlerini Kundura Sahne’de ağırlayacak program, sohbetin ve müziğin birlikte akacağı keyifli saatler vadediyor.
Söz ve müzik yazarı genç müzisyenlerin şarkıları kadar ilhâm verici hikâyelerinin peşinde güncel bir Türkçe müzik belleği yaratmayı amaçlayan Bi Sahne, Bi Sohbet, sanatçıların sevilen şarkılarını akustik versiyonlarıyla dinleme şansı yaratırken, günümüzün kent ozanlarını yakından tanıma fırsatı da sunacak.
Cihad Satıroğlu ile Ahsen Çamlıca’nın moderatörlüğünde gerçekleşecek ilk programın konukları ise; 2014’te YouTube’da yayınladığı “Biraz Olsun” adlı şarkısı ile dikkatleri çeken ve 2017’de çıkardığı ilk solo albümü “Bizi Orada Arama”nın yanı sıra “Dibi Ne Kadar”, “Hiç Uyanmasam”, “Sarmaşık” ve özellikle fenomene dönüşmüş “Uzunlar” gibi çok dinlenen teklileri ile tanınan Eren Alıcı, nam-ı diğer Evdeki Saat; trompeti ve güçlü vokaliyle Dolu Kadehi Ters Tut, Evrencan Gündüz, Can Ozan gibi yerli sahneden birçok grup ve müzisyene eşlik etmiş, 2019’da “Bizi Bir Ettim” ve “Derken” adlı teklileriyle başlayan solo kariyerinde “Parçalanmadan”, “Hepsi Kafamda”, “Zor” ve eleştirmenlerce 2021’in en iyi albümlerinden biri olarak gösterilen “Kuyu” gibi özgün projeler üretmiş multi-enstrümantalist, şarkıcı ve şarkı yazarı Dilan Balkay ve ilk kez 2021’de yayınladığı “Anda”, “Zamansız”, “Maske” gibi solo çalışmaları kadar Canay Doğan, Veys Çolak, Yaşar Görkem Arslan, Metehan gibi müzisyenlerle birlikte yaptığı R&B tarzında şarkıları ve güçlü vokali ile merak uyandıran, bu yıl yayınladığı EP’si “Sensus” ve teklisi “Kadın” ile başarısını sürdürmüş Melis Karaduman olacak.
28.05.2022 17:00
SU SIZMAZ / WATERPROOF
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
Belgesel / Almanya-Pakistan / 2019 / Renkli / 88’ / DCP
Arapça; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Yönetmenler: Daniela König
Yapımcılar: Stefan Kloos, Michaela Pnacekova
Senaryo: Gabriel Mascaro
Görüntü Yönetmeni: Patrick Richter
Kurgu: Alex Bakri
Festivaller & Ödüller: 2017 DOK Leipzig - EWA Geliştirme Ödülü 2019 IDFA, DOK Leipzig
Almanyalı sanatçı ve yönetmen Daniela König’in yönettiği “Su Sızmaz”, dünyanın en kurak ülkelerinden biri olan Ürdün’deki ilk kadın kadın tesisatçıların dünyasına mizahi bir bakış sunuyor. Evde bir erkek yokken kadınların erkek tesisatçı çağırmalarının yasak olduğu Ürdün'de, ülkenin ilk kadın tesisatçıları Khawla, Aisha ve Rehab, evlere giriyor, sızıntıları onarıyor ve su depolarını temizliyorlar. Daha da önemlisi kadınlara, her damlası değerli suyu nasıl sorumlu ve tasarruflu kullanacaklarını öğretiyorlar. Bu kadar önemli bir misyon üstlenen ve başarıları ülkenin sınırlarını aşan bu kadınlar, bir süre sonra ahlak polisi için bir tehdide dönüşüyor ve derneklerinin başındaki Khawla yolsuzlukla suçlanıyor. Bundan sonrası, kadınların dostluklarının da sınandığı bir başka mücadeleye dönüşüyor.
29.05.2022 17:00
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
FORUM LENTENG seçimi
Behind the Flickering Light: The Archive (Titreyen Işığın Ardında: Arşiv)
Anak Sabiran, di Balik Cahaya Gemerlapan (Sang Arsip)
Hafiz Rancajale, Endonezya 2013, 154 dakika
Behind the Flickering Light: The Archive benim için kişisel anlamda değerli. 2012 yılında Forum Lenteng ile ilk kez iletişime geçtiğimde, henüz yapım aşamasındaydı. Filmin kendisi dağınık, büyük, önemli ve unutulmak üzere olan sinema tarihine bakarak, çağdaş Endonezya sinemasının durumuna ve koşullarına ayna tutuyor. Film, Güneydoğu Asya’da ilk ve en büyük film arşivi olan Sinematek Indonesia’nın kurucusu Misbach Yusa Biran ve Forum Lenteng’deki meslektaşlarım arasında geçen bir sohbet üzerinden anlatılıyor. Film, yalnızca bir araç olarak filmin korunması hakkında bir diyalog olarak değil, aynı zamanda ulusal bir hazine olarak veya sadece eğlence olarak daha geniş bir kitleye nasıl erişilebilir olabileceği ile ilgili bilgi bakımından da bizim için önemli. Filmin genelde bir ürün olarak ve söylem dışında geldiği bir ülkede, Behind the Flickering Light: The Archive, farkındalığı tetiklemeyi, sinemayı neden sevdiğimize dair düşünmeye imkân tanımayı ve geleceği düşünmemizi sağlamayı amaçlıyor.
– Forum Lenteng’den Yuki Aditya
Jakarta’da kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Forum Lenteng, sanatçılar, akademisyenler, kültür aktivistleri ve öğrenciler tarafından 2003 yılında kuruldu. Kolektif, sosyo-kültürel meseleleri öğrenmek ve bunlar hakkında farkındalığı artırmak için bir araç olarak görsel-işitsel medyayı kullanarak, alternatif eğitime odaklanıyor. Diğer şehirlerde ve Endonezya çevresindeki diğer adalarda bulunan yerel kolektifler ile birlikte oluşturulan programlarımız, anlatıların üretimini merkeziyetsizleştirmek ve bu anlatıları, Akumassa (topluluk temelli medya eğitimi), 69 Performance Club (performans sanatlarının güçlendirilmesi), ARKIPEL Uluslararası Belgesel ve Deneysel Film Festivali ve daha fazlası gibi birçok yerel, disiplinler arası program aracılığıyla halkın kendisinin avuçlarına bırakmak üzere medyanın güçlendirilmesi ile ilgilidir.
04.06.2022 17:00
KADIN GÜREŞÇİLER / LUCHADORAS
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
Belgesel / Meksika-Almanya / 2021 / Renkli / 88’ / DCP
İspanyolca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Yönetmenler: Paola Calvo, Patrick Jasim
Yapımcı: Phillip Kaminiak
Senaryo: Gabriel Mascaro
Oyuncular: Lady Candy, Mini Sirenita, Baby Star
Görüntü Yönetmeni: Patrick Jasim
Kurgu: Gines Olivares
Festivaller & Ödüller: 2021 SXSW, Selanik FF (Jüri Özel Ödülü, FIPRESCI Ödülü, Seyirci Ödülü), Reykjavik FF, Valladolid FF, Hof FF (En İyi Belgesel)
Duvarları ve reklam panoları kayıp kadın ilanlarıyla dolu Meksika sınır şehri Ciudad Juárez, dünyada kadın cinayetlerinin en yüksek oranda yaşandığı şehirlerden biri ve film, burada yaşam mücadelesi veren üç cesur kadın güreşçiyi takip ediyor. Şiddet görerek ayrıldığı eski eşinin sınırdan ABD’ye kaçırdığı iki kızını geri almanın mücadelesini veren Lady Candy, bir zamanlar dövüş sahnelerinin meşhur ismiyken çocuğu olunca gözden düşmüş Baby Star ve her gün fabrikadan evine öldürülme ya da kaçırılma korkusuyla dönen Mini Sirenita’nın peşinde ilerleyen film, ringin dışında da mücadele veren bu üç kadının yaşadıklarının izinde, kadın dayanışmasının cesur ve güçlü bir portresini de çiziyor.
11.06.2022 17:00
ÉRASE UNA VEZ VENEZUELA / ONCE UPON A TIME IN VENEZUELA / BİR ZAMANLAR VENEZUELA'DA
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
Belgesel / Venezuela, Avusturya, Birleşik Krallık, Brezilya / 2020 / Renkli / 99’ / DCP
İspanyolca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Yönetmenler: Anabel Rodriguez Ríos
Yapımcı: Sepp R. Brudermann, Arash T. Riahi
Senaryo: Anabel Rodriguez Ríos, Sepp R. Brudermann
Görüntü Yönetmeni: John Márquez
Kurgu: Sepp R. Brudermann
Festivaller & Ödüller: 2020 CPH:DOX, Festival de Cine Venezolano (En İyi Belgesel), Hot Springs Belgesel FF (En İyi Belgesel), Watch Docs/Varşova İnsan Hakları FF (Büyük Ödül), Cine Ceará (Eleştirmenler Ödülü), Saint Laurent du Maronie FF (En İyi Yönetmen), Doc Aviv 2021 Ethnocineca (En İyi Belgesel)
90'lar boyunca Latin Amerika’nın en zengin ülkelerinden biri olan Venezuela, 1999'da Hugo Chavez’in iktidarı ele geçirmesi sonrası iç savaşların yaşandığı bir ülkeye dönüştü. Venezuelalı belgeselci Anabel Rodríguez Ríos’un filmi, yıldırım fırtınalarıyla ünlü Maracaibo Gölü’nün üstünde yüzen Kongo Mirador köyünde yaşananların ışığında ülkenin yakın tarihine bakıyor ve yedi yıl boyunca izlediği köyün politik ve çevresel dönüşümü üzerinden küresel bir savaşın çarpıcı bir mikrokozmosunu çıkarıyor. Bir zamanlar birbirine sıkı sıkıya bağlı insanların yaşadığı sakin ve huzurlu bir balıkçı köyü iken, ülkede yaşanan çatışmalar ve politik oyunlardan nasibini alan Kongo Mirador, insanların zorla yerlerinden edildiği, petrol şirketlerince bataklığa dönüştürülmüş gölün üstünde yüzen bir hayalet kasabaya dönüşmüş durumda. Parlamento seçimlerine hazırlık yapan köyde yaşananları izleyen film, karşıt siyasi görüşlere sahip Tamara ve Natalie adlı iki kadının köylerinin geleceği için birlikte nasıl canla başla mücadele ettiklerini anlatırken, komşuyu komşuya kırdıran kirli ve yozlaşmış politikaların yıkıcı sonuçlarına da tanıklık ediyor.
12.06.2022 17:00
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
CENTRO DE CINE Y CREACIÓN CCC seçimi
One Hundred Children Waiting for a Train ( Treni Bekleyen 100 Çocuk)
Cien niños esperando un tren
Ignacio Agüero, Şili 1988, 56 dakika
One Hundred Children Waiting for a Train, diktatörlük altında bulunan ve eşitsizliğin kol gezdiği bir yer olan Şili’nin yakın tarihinin bir portresidir. Alicia Vega’nın rehberliğindeki filmin genç kahramanlarına, kendi filmlerini keşfetme ve çizimler ile tasarlama fırsatı verilir. Daha önce sinemaya gitmemiş olan kahramanlar, sinematografiyi, hareketleri, kamera açılarını, film türlerini, Chaplin’i, Disney’i, Lamorisse’in kırmızı balonunu ve Lumière Kardeşler’in trenini keşfeder. Bu belgeselde Ignacio Agüero, CCC’nin ne anlama geldiğini açığa çıkarıyor. Sinemanın diyalog, yaratıcılık ve topluluğun merkezi olduğu, atölyeler, gösterimler ve konuşmalar ile yeni film yapımcılarını her gün destekleyen, sinemayı demokratize etmeye ve kültüre erişmeye çalıştığımız bir mekân. – CCC’den Dominga Sotomayor & Ignacio Ocampo
CCC, sinema ve kesişen disiplinler yoluyla kültürü yayan, yerel ve uluslararası sanatlar ile komşu topluluklar arasındaki diyaloğu teşvik eden, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Merkezi, Santiago şehir merkezinin kalbindeki Raulí 571’de bulunuyor. Restore edilmiş, büyük, eski bir ev olarak, 30 koltuklu bir sinemayı ve gösterimlere, prömiyerlere ve festivaller ile işbirliklerine adanmış bir açık hava alanını barındırıyor. Evde ayrıca üretim ile eğitim, atölyeler ve seminerler için tahsis edilmiş ofisler ve alanlar; bir galeri ve bir kahve/bar buluşma noktası bulunuyor.
CINEMA ARTA seçimi
Cinema, Mon Amour ( Sinema, Sevgilim)
Alexandru Belc, Romanya/Çek Cumhuriyeti 2015, 70 dakika
Cinema, Mon Amour, Piatra Neamț’da (Romanya) bir sinemayı korumak amaçlı verdikleri gündelik mücadelede Victor Purice ve ekibinin hikâyesini takip ediyor. Karakter, eski ihtişamlı günleri geri getirmeyi hayal eder ancak sert yeni gerçekliğe ayak uydurmak konusunda zorlanır. Isıtmanın olmadığı, yavaş yavaş dağılan, ancak mekânın sahibi olan devletten de hiçbir desteğin gelmediği bir tiyatroda, bu mücadele neredeyse Don Kişot’un mücadelesi gibidir. Bu aslında, Cluj-Napoca’da hiçbir kamu desteği olmadan yenilenen ve tekrar aktif hale getirilen Cinema ARTA’nın da hikâyesidir. İki hikâye de, hayallerini takip eden ve ait oldukları topluluklarda pozitif değişimler ortaya çıkaran, kararlı ve tutkulu bir grup insanın gücünü gösteren, mutlu sonlu hikâyelerdir. – Cinema ARTA’dan Monica Sebestyen
Cinema ARTA, Cluj-Napoca, Romanya’da bulunan, ana akım dışı filmleri gösteren bağımsız bir sinemadır. 1913 yılında açılan sinema, bölgedeki en eski sinemalardan biridir. Burası, etkinliklere katılan insanları birleştiren, onlara ilham veren ve onlar için anlamlı hale gelen kültürel deneyimleri yaratmayı amaçlayan bağımsız ve yaratıcı bir sektör için bir katalizör işlevi gören, görsel-işitsel içeriklere odaklanan bir kültür merkezi. Misyonu, çeşitli sanat formlarını sergileyerek ve bunlar ile insanlar arasındaki etkileşimi cesaretlendirerek, kültürel değerleri, hoşgörüyü ve çeşitliliği teşvik etmektir.
19.06.2022 17:00
Ücretsiz
Kayıt için TIKLAYINIZ.
CINE GERAÇÃO seçimi
Beyond My Steps ( Adımlarımın Ötesinde)
Para Lá dos Meus Passos
Kamy Lara, Angola 2019, 72 dakika
Beyond My Steps, çağdaş dansa odaklanarak, Angola’daki sanat endüstrisinin birçok yönünü öne çıkaran bir film. Bu belgesel, sanatçıların karşı karşıya geldiği zorlukları ve sanata hak ettiği değerin hala verilmediği bir ülkede sahip olmaları gereken o sonsuz kararlılığı gün yüzüne çıkarıyor. “İnsanların yaptığım şeye inandığı ve yine özgür bir vatandaş gibi hissettiğim bir yerde yaşamak istiyorum”, diyor dansçılardan biri olan Daniel Curti. Beyond My Steps de daha geniş bir açıyla Luanda kentine dikkat çekiyor. Seyirci farklı lenslerden bakarak, film aracılığıyla bir anlatı aktarabilen bir kentin iç yüzünü görebiliyor.–Cine Geração’dan Mirian Vanda & Fradique
Cine Geração’da, Angola’daki bağımsız yapımevi Geração 80’in arka bahçesinde her Perşembe saat 18:30’da Angola ve Afrika filmleri gösteriyoruz. Angola ve Afrika hikâyelerini paylaşmak ve kültürlerini yüceltmek, ayrıca sinema yardımıyla topluluğu kaynaştırmak, Cine Geração’nun asıl amacı. Cine Geração aynı zamanda üniversite öğrencileri, gelecek vadeden film yapımcıları veya sinefiller olmak üzere, film endüstrisi ve diğer sanat alanlarındaki yaratıcı profesyoneller ile ağ oluşturmanın bir yolu. Her gösterimin sonunda, yerimizde veya Zoom aracılığıyla oyuncular, yönetmen ve/veya film ekibi ile açık mikrofon formatında sohbet ediyoruz veya film yapımcılarından bir mesajın olduğu kısa bir video gösteriyoruz. Cine Geração, insanların Angola ve Afrika kıtasındaki sinemanın güncel durumu hakkında sorular sorarak, birbirinin hikâyelerinden bir şeyler öğrendiği bir mekân. Programın küratörlüğü, her ay değişen bir temaya göre yapılıyor.
CINEMA AKIL seçimi
A World Not Ours (Dünya Bizim Değil)
Mahdi Fleifel, Lübnan/BAE 2013, 93 dakika
Bu önemli toplum belgeselinde, Filistinli-Lübnanlı yönetmen Mahdi Fleifel, babasından kalan amatör video görüntülerinin yanı sıra, Lübnan’da kendisinin de büyüdüğü Filistinli mülteci kampı olan Ain al-Hilweh’in içerisindeki yaşama dair yeni çekimleri de kullanıyor. Avrupa’ya sürgünü ile birlikte, yuva diyeceği hiçbir yer yokken varoluştan geriye kalanları belgelemek durumunda kalmanın suçluluğu da geliyor. Hassasiyet ve gerilla film yapımının bu güzel karışımı ile birlikte, A World Not Ours, Filistin sınırları dışında Filistin davasının eşi benzeri görülmemiş bir tanıklığı. Cinema Akil, bu filmin, Filistinli insanlar ile dayanışmaya dair konuşmaların ve eylemlerin başlangıç noktası - veya devamı - olmasını umuyor.–Cinema Akil’den Butheina Kazim, Khalid Al Sabi & Louise Malherbe
Cinema Akil, BAE’deki seyircilere dünyanın dört bir yanından kaliteli filmler getiren, bağımsız bir sinema platformudur. On yıllardır yönetmenleri ve film yapımcılarını sergileyen Cinema Akil, film ve sinema sanatları açısından farkındalık ve ilgi uyandırmayı amaçlıyor. 2014 yılında gezici bir sinema olarak başlayan Cinema Akil, Dubai, Abu Dabi ve Sharjah’ta 65,000’in üzerinde katılımcıyı çeken 60’ın üzerinde pop-up sinema organize etmiştir. Eylül 2018’de Cinema Akil, Al Quoz, Dubai’de ilk kalıcı mekânını açarak, GCC’nin ilk ana akım dışı sineması olmuştur. Cinema Akil, Beyrut’taki Metropolis, Kahire’deki Zawya ve Fas’taki Cinematheque du Tangier gibi, MENA bölgesinden üyelerin dahil olduğu, Network of Arab Alternative Screens’in (NAAS) bir üyesidir.