Kundura Sinema, mekânın hafızasından yola çıkarak Beykoz Kundura’da sinema kültürünü sosyal bir deneyim olarak yeniden canlandırmak adına tasarlandı. Fabrika döneminde günlük yaşamın bir parçası olan ve Beykoz halkının da katılımıyla gerçekleştirilen film gösterimleri Kundura Sinema için her daim önemli bir ilham kaynağı oldu.

Eskiden deri ve ayakkabının üretildiği Beykoz Kundura’da artık kültür ve sanat üretiliyor. Uzun yıllardır film ve dizi platosu olarak hizmet veren Beykoz Kundura, böylece filmlerin sadece üretildiği değil, aynı zamanda izleyicisiyle de buluştuğu bir kültür sanat alanına dönüştü. Günümüzde farklı coğrafya ve farklı dönemlerden filmleri izleyiciyle buluşturuyor ve endüstriyel tasarımıyla sinemaseverlere benzersiz bir deneyim sunuyor.

Kundura Sinema, özgün küratöryal içerikleri, tematik programları ve yan etkinlikleriyle filmler üzerine düşünen, konuşan, sinemaya dair alternatif bir perspektif sunan özgün bir mekân olarak misafirlerini ağırlıyor. Canlı müzik eşliğinde gösterilen sessiz film eserlerinden, Hollywood klasiklerinin incelikle restore edilmiş yeni kopyalarına, uluslararası festivallerden özenle seçilen yaratıcı belgesel filmlerden, deneysel filmler ve sanatçı videolarına kadar birçok farklı yapıdaki görsel-işitsel eserleri düzenli olarak izleyiciye sunuyor.  


Kazan dairesinden sinema salonuna

Kundura Sinema, Beykoz Kundura’nın kültür sanat kimliğinin kalbi niteliğindeki Kazan Dairesi’nin restorasyonuyla gösterim hayatına başladı. Rus Kazanı olarak adlandırılan mekânda tarihi bir fırın bulunuyordu. Bu fırının deposu olarak kullanılan yer şimdilerde sinema salonu; fırının olduğu yer ise fuaye ve yeme içme alanı olarak hizmet veriyor.

Binanın aslı korunarak yapılan restorasyon çalışmalarının neticesinde son teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış; Christie marka Dijital Sinema Projeksiyonu, Spectral sinema perdesi ve Luis Wassman ses sistemi ile kendine has donanımlı bir sinema salonu yaratıldı. 135 kişilik oturma kapasitesine sahip Kundura Sinema, 27 Ekim 2018 tarihinde Unesco Görsel-İşitsel Miras Günü kapsamında ilk kapalı özel gösterimlerle kapılarını açtı. 2018’in Kasım ayında biletli gösterimlerine başlamadan önce çeşitli pop-up etkinliklerle sinemaseverleri ağırlamaya ve Kundura’nın dünyası ile tanıştırmaya başlamıştı. Restorasyonu devam eden sinemamıza gönderme yaparak 2017’nin Ağustos ayında ilk “Restore Film Günleri”ne yer verildi. Ardından 2018’in Ocak ayında ise Beykoz Kundura’nın karanlık, metruk köşelerinden esinlenerek “Karlar Altında Kabuslar” başlıklı bir seçkiye ev sahipliği yaptı. Kundura beklenmedik şekilde artan ilgi ve talepler doğrultusunda bu film günleri etkinliğini yazın açık hava sinemasıyla bütünleştirdi. Komediden drama, müzikalden gerilime farklı türlerde onlarca film gösterilen açık hava yaz sineması etkinliği “Bir Yaz Gecesi Sineması” adı altında, uzun zaman sonra perdede ilk kez izleme şansı bulduğumuz filmlerin gösterildiği geleneksel bir yaz ritüeline dönüştü. 2020 senesinde de pandemi şartlarına rağmen devam eden bu yaz ritüeli o döneme özel olarak MUBI Türkiye ile işbirliği gerçekleştirerek sinefil kitlesini daha da artırdı. Aynı zamanda farklı müzik performanslarına da yer vererek, film ve müziğin ayrılmaz bir ikili olduğunu yeniden hatırlattı. “Bir Yaz Gecesi Sineması & Sahnesi” her yaz müzikseverleri ve sinefilleri Kundura’nın sahilinde Boğaz’ın kıyısında filmsel bir yolculuğa davet ediyor.


Kundura Cinema Celebrates the 50th Anniversary of Moon Landing

Kundura Sinema'dan Ay'a Yolculuk

Kundura Sinema'da Wim Wenders Seçkisi